9 Ekim 2012 Salı

BİR KÖY HİKAYESİ






 
 Şehirde doğup büyüyen biri olarak köye her zaman bir ilgim oldu. Belki farklı bir yaşam tarzı olduğu için belki de bir köyüm bile olmadığı için.
Küçükken yaz tatillerinde ailece babamın köyü olan arkadaşlarını ziyaret ederdik, yılda bir hafta bile yeterli gelirdi. Horoz sesiyle uyanıp, doğal ürünlerle beslenip, mis gibi tezek kokusuyla yaşam.. Benim kulağıma çok hoş geliyor, ya sizin?
Neyse ki eşimin bir köyü var:)
Evlendiğimizden beri her sene birkaç günlüğüne de olsa Nevşehir'e gidiyoruz.  Çocukken başkalarının köylerinde sakin, doğal hayatı yaşamaya çalışırken şimdi istediğimiz zaman köye gidip kalabiliyoruz.
Ramazan Bayramı'nın üçüncü günü Kuyulutatlar'daydık. Eşimin akrabası vefat edince hem onlara taziyede bulunmak istedik hem de sıla-i rahim yapalım dedik.

Gidişimizin köyün geleneksel pikniğiyle aynı güne denk gelmesi bizim için büyük bir süpriz oldu. Sadece pikniğe katılmak için İstanbul'dan ve birçok şehirlerden gelenler oluyormuş. Gerçekten de piknik alanı çok kalabalıktı. Bir tarafta şepe( gözleme) yapan hanımlar bir tarafta köyün eğlenen gençleri. Geç kaldığımız için bize şepe yemek kısmet olmayınca köfte- salata yapmak için kolları sıvadık. Koca bir leğen dolusu salata yapmak kolay olmadı tabii :)

Apartman dairesinde büyüyen şehirli çocuklar gibi olmasın benim oğlum özüne dönsün istiyorum.
Köye gittiğinde civ civleri kovalayıp, kuzuları sevsin:)


Köy maceramız sadece hayvan severek geçmedi tabii, 


 Öyle kibar kibar durduğuma bakmayın çok iyi traktör kullanırım :P
Şaka bir yana üzerinde olmak bile keyifliydi :)

Vakit buldukça köyü gezip nostalji yaptık. Mesela Recep dedemlerin ilk oturdukları ev ve babamın doğduğu evi görmek beni çok etkiledi.  Buralarda neler yaşandı kimbilir diye içimden geçirdim.. (Ne sohbetler edildi, ne sofralar kuruldu,  ..)


İnsanlar iyi yerlere kolay gelmiyor. Ciddi anlamda emek vererek, çalışarak geliyorlar. Bunları yanı sıra tevekkül ve Allah inancının da yeri çok büyük diye düşünüyorum. Mesela Recep Dedem köyde ve her ortamda çok saygı duyulan bir insan.. Allah rızasını gözeterek, hayır adına köy için cami, lojman gibi bir çok şey yaptırmış. Yaşına rağmen hala daha ne yapabilirim diye çırpınıyor. Geçen sene bozuk yolları kendi çabasıyla onarmaya çalıştığına şahit oldum ve gurur duydum.
İnşallah bize de böyle hayırlı işler nasip olur.






Köyde kesilen erişte marketlerde satılanlara benzemiyor,


Bu minik yılan da eriştenin kokusunu almış olmalı, kurumaya bırakılmış eriştenin üstünde dolanırken bulduk.


Nevşehir'e her gidişimizde bıkmadan usanmadan Ürgüp-Göreme-Avanos üçlüsünde ufak bir tur atıyoruz. Hep aynı şeyler belki ama bazen de hiç yapmadığımız bir şeyi yapabiliyoruz. Mesela deveye binmek!

Fotoğrafta gayet keyifli, rahat gibi görünsem de aslında fazlaca kasmıştım kendimi. Çok stresliymiş, inince bir oh çektim. Deveye çıkmak bir dert, inmek ayrı dert. Merdivenin en üst basamağına çıksanız da ayağınızı biraz daha kaldırarak binebiliyorsunuz. O kadar yüksek yani! Hiç bana göre bir şey değilmiş, bir daha asla. 
Yusuf'un cesaretine hayran kaldım ama,
gayet normal birşeymiş gibi devenin üstüne çıkıp poz verdi :)


 Ürgüp'e giderseniz (güneş battıktan sonra) Ürgüp Kalesi'ne çıkmanızı öneririm. Orada içilen sıcacık elma çayının tadı bambaşka oluyor.  Kalmayı planlayanlara da cave otelleri tavsiye ederim.






Çarşısındaysa ev dekorasyonu için ilginç parçalar bulabilirsiniz.


Ürgüp'te Natural Kuruyemişe gitmeyen oranın ürünlerinden tatmayan kuruyemiş yedim demesin.  Kapıdan girer girmez ikramlar başlıyor, şunu da tatmaz mıydınız, bunu da tatmaz mıydınız diye. 
Hayatımda hiç görmediğim, ismini duymadığım pestilden yapılan doğal baklava ve adını hatırlayamadığım bir çok çeşit ürün tattık. Fiyatlar da oldukça makul.

*  *  *
                                                                                       Avanos

İstanbul'a dönüş öncesi akrabaları son bir kez ziyaret edip dedemin yaptırdığı Fatih Sultan Mehmet Camii'ne geçtik.






HUZUR...


Acıgöl'de son bir fotoğraf çekilip İstanbul'un yolunu tuttuk..
En kısa zamanda tekrar gidebilmek dileğiyle..


**HOŞÇAKALIN**

18 yorum:

Seyyah dedi ki...

Aksam aksam icimi acti bu postun. Ama... Oglunun dedesiyle olan resminde oturdum, cocuk gibi agladim. :-( Canim merhum dedem aklima geldi... Ne kadar benziyor dedeme. Allah bu dedenize hayirli saglikli uzun ömürler versin...Öpüyorum seni canim.

hiraa dedi ki...

;( ben de gayet köysüzüm malesef.. Şöyle yakınlarda bi köyüm olsa gidip bi şehirden kaçsam diye hayıflanırım hep..
Sizin görüntüler iyi geldi..
Yalnız köy de köy gibi köymüş hakikaten ne güzel.. Sizin kıymet bilmeniz sahiplenmeniz daha bi güzel..

Umarım hep böle keyifli zamanlar geçirirsiniz ailenizle.. Sonra buraya yazarsınız.. Biz de aynı keyifle okuruz..

Unknown dedi ki...

Muhtešem bir post daha cnm harika yerlerden bahsetmissin uzun zaman oldu Anadolu turu yapmayali sayende bir gittim geldim camideki poza bayildim ellerine saglik :) <3

Mehtap dedi ki...

Koy gibisi yok ne guzel yerler... dedeye de masallah diyim...

Feyza dedi ki...

seyyah, yorumunu okuyunca ben de çok duygulandım. Amin, Allah tüm sevdiklerimize hayırlı uzun ömür nasip etsin. Rahmetli dedeciğinin de mekanı cennet olsun inşallah..

Zehra Ne Söyler dedi ki...

Ohhh içim açıldı. Çok özletiyorsun kendini Feyzaaa:)! Daha sık yaz :)

Tuğba dedi ki...

Feyzacım postunu cok begendim,tekrarını bekliyorum...Fotograflarda harika,oglunla&dedesi ne kadar samimi cıkmış Rabbim uzun ve hayırlı ömür nasip etsin inş.

Tuğba dedi ki...

Feyzacım,postun cok güzel olmus.Fotografları da cok begendim,ozellikle oglun & dedesi :)Rabbim hayırlı uzun ömür nasip etsin inş...

fatma dedi ki...

çok güzel bir post olmuş sayenizde oralara gidip geldim çook özlemişim oraları 92-95 arası çocukluğumun en güzel yılları orada geçti babam öğretmen olduğu için. ne güzel yerler ne güzel insanlardır onlar memleketim gibi severim

Feyza dedi ki...

hiraa, evlimisiniz bilmiyorum ama değilseniz sizin için şöyle bir dua edebilirim ' inşallah köyü olan bir eşiniz olur' AMİN. Çok teşekkür ederim güzel yorumunuz ve dilekleriniz için..

Feyza dedi ki...

Lady, birlikte de gideriz değil mi :)

mehtap, yorumun için tşk ederim:) gerçekten maşallahlık bir dedemiz var.

zehra görgülü, özlenmek güzelmiş:) inşallah canım senden de aynı şekilde sık sık yazı bekliyoruz. öpüldün:)

nejla dedi ki...

Feyza hanim ne guzel anlatmissiniz bu sonbaharda icim acildi unuttugumuz ne cok degerler varmis degilmi bizlerde cocuklarimizda apartman katlarinda aslinda dunyadan bir haberdar yasiyoruz bu arada koyde koy degil kasaba cok temizmis yani :)

reyhanirenkler moda dedi ki...

Feyza bende çok beğendim postunu tatlım..maaşallah Rabbim hep huzur nasip etsin sana da sevdiklerine de..Resimlere bayıldım sen çok tatlısın zaten:))çok hoş olmuş gerçekten çok sıcak,,
sevgiler..

Feyza dedi ki...

Tugbacim cok tesekkur ederim:) Amin!

nejla, buyuklerimizden bize kalan degerleri Rabbim hakkiyla cocuklarimiza birakmayi nasip etsin ins. evt o acidan haklisin koy koy gibi degil:)

reyhanirenkler, amin cumlemize nasip etsin insallah:) guzel sozlerin icin cok tsk ederim mutlu oldum:)

Adsız dedi ki...

Resimlerle ne de hoş bir anlatım olmuş, gitmiş kadar oldum :)

hanife dedi ki...

Köyde yaşamadım ama köy hayatı bana güzelmiş gibi gelir heleki hemen hemen herkezin birbirini tanıması...Bahçede sebze meyveleri kendi elinle daldan koparması...
Fotoğraflar çok hoş eline sağlık..
Bloğunu izlemeye aldım selamlar

'MadameModista' dedi ki...

çok güzel biryer yaa :)gidesim geldi benimde..Benim bir köyüm var her yaz bir haftalığına da olsa gidiyorum .gerçekten insan bazen bu metropol yaşamdan uzaklaşıp kaçmak istiyor ,işte böyle zamanlarda en doğru adres köy :)bana da beklerim
http://benlimoda.blogspot.com/

Bir Ev Hanımı dedi ki...

benim eşimde nevşehirli :) bende yıllarca nevşehirde kaldım.hatta orda doğdum büyüdüm :) severim güzel yerdir nevşehir.ilçesiyl köyüyle :) çok güzel bir post olmuş ;)