Hey! Merhaba,
Bu hafta geçen haftalara göre sizinle daha sık birlikte olma fırsatı bulduğum için çook mutluyum. İnşallah hep böyle devam eder! Bugün sizi annemin büyük halasının evine götüreceğim. Bütün akrabalar toplandık yine, güzel bir kahvaltı sonrasında bol bol sohbet ettik.
Tam sofraya oturulurken benim aklıma fotoğraf çekmek geldi, zamanlama yine kötüydü. Büyükler oturunca kalkın demek de olmaz, köşeden bucaktan kimseyi kadraja almadan masayı fotoğraflamaya çalıştım. Soğuktan buğu yapan fotoğraf makinemle çektiğim fotoğraflarda renkler solgun olunca ben de Lightroom'da elimden geldiğince düzeltmeye çalıştım, çok da kötü sayılmaz değil mi?:)
Bence kahvaltı sofralarının en güzel yanı sofrada uzuuun uzun oturulması!
* * *
Sofrada gördüğünüz zeytinleri halamlar Altınoluk'taki yazlıklarının bahçesinden tek tek elleriyle topluyorlar. Organik zeytinler :) Organik demişken aklıma geldi. Bugün facebookta gezinirken bir arkadaşın paylaşımı gözüme takıldı. Organik ürünler satan bir site, bu da linki! Bu adreste ne ararsanız var; Yaşar pastanesinin dondurmasından tutun da, Kayseri mantısına, sucuğu, pastırmasına, erzincan tulumuna ( memleketimm!) bir çok memleketin meşhur yiyecekleri bulunuyor. Sitenin içeriğini beğendim, belki yakında sipariş bile verebilirim:)
Bu siteyi çok seviyorum. Çok huzurlu, sakin bir ortamı var.
Bunlar da halamın menekşeleri :) Evlendiğimde ev hediyesi olarak o kadar çok çiçek geldi ki, başa çıkamadım. Aralarında solanlar oldu, çoğunu da gözden çıkarıp bakabilecek kişilere verdim. Öyle göründüğü gibi kolay değil çiçek bakımı! Ciddi anlamda sevgi istiyor, ben pek sevemedim sanırım...
Bunlar da mutfaktaki diğer çiçekler :)
İzlemesi çok güzel, huzur veriyor.
Zaten yeşil renginin insanı rahatlatma özelliği var . Günümüzde de psikolojik seanslarda kullanıldığını duydum. Terapiye alınan hastalar yeşil rengiyle huzura kavuşuyorlarmış:)
* * *
Bu fotoğrafımı sevdim:)
Siyah inci kolyemi çok severek kullanıyorum. Kayınvalidemle kayınpederim umreden hediye getirmişlerdi:)
* * *
Forever New'dan indirimde aldığım kemerimi de ilk kez kullanma fırsatım oldu.
Küçükken poz ver dediklerinde ağabeyimle koşup telefonu elimize alıp bu pozu verirdik:)
Hey gidi günler...!
Şimdi de bir kapı pozu, korkmayın bir yere gittiğim yok !:))
Karşınızdaaa
Bayram'da Nerdeydim? başlıklı yazımda trenchini ısrarla sorduğunuz kuzenim Ayşegül!
Onda poz bitmeez! :)))
Bu da blogumu seviyorum fotoğrafı! :)
Eveet, kapanışı da süslü ayakkabılarımla yapmak istedim. Kadıköy'deki Onur Pasajı'nı hemen herkes bilir. Pasajın içi ayakkabı cenneti:) Çok harika modeller yok belki ama idare ederler bence, hem fiyatlar da uygun. Bu pırıltılı simli ayakkabı sipariş üzerine çalışılmış fakat giyen kişinin ayağına küçük gelince ona yenisi yapılmış. Bu da bana kısmet oldu:)
Yarın çoook güzel bir gün olmasını diliyorum. FSM Üniversitesine annemin ( aynı zamanda benim de hocam olur) hocasını ziyarete gideceğiz inşallah, Fatih'te bana rastlarsanız şaşırmayın;)
Sevgiyle Kalın! :)