10 Ekim 2011 Pazartesi

Akraba toplantımız

Merhaba! Bugün İstanbul'da sağanak yağış vardı. Yağmurlu günlerde içim sıkılır, evden dışarı çıkmak istemem. Bazen de o yağmur güneş gibi içimi ısıtır. Bugün yağmurun içimi ısıttığı günlerdendi.

Bugün de bayanlar olarak (ayda bir kez ) akraba ilişkilerini sıcak tutmak için biraraya geldiğimiz  Akraba Toplantılarımızdan birindeydik. Kuzenim Ayşegül'le biraraya gelmemizi fırsat bilerek bol bol fotoğraf çekildik :)



Halamların Adatepe'deki yeni evine hayırlı olsuna uzun zamandır gitme fırsatımız olmamıştı. Bugün hem onun için hem de akraba toplantısını yapmak için gitmiş olduk. Manzara harikaydı, güle güle hayırlısıyla otursunlar diyorum:)




Toplantılarımızı geçen sene bir ara dışarda yapma kararı aldık. Bu sene tekrar evlerde yapılmasına karar verildi. Bana sorarsanız ben dışarıda olmasını tercih ediyorum. Ama çoğunluk bu şekilde isteyince birşey denmiyor..


Size Ali Mağazaları 'ndan bahsetmiş miydim? Acıbadem ve Kazasker'de şubeleri var. Sezon sonu ithal ve yerli ürünleri etiketlerini keserek satışını yapıyorlar. Çok hoş ve fiyat olarak uygun kıyafetler bulmak mümkün. Kırmızı kemerimi Alî'den aldım mesela, fiyatı da çok komikti:)


- Alo ben Tusuf ( Yusuf) 
Ben poz veriyorum diye oğlum da poz veriyor;))



Kemer kullanmayı çok seviyorum, kıyafetin havasını tamamen değiştirdiğine inanıyorum.. Maksi eteğim Zara'dan. Bu sene ara boy etekler yerine upuzuuun etekler var, çok şıklar:)



 Havalar çok soğudu, AMAN DİKKAT! Artık kışlık kıyafetlerimizi giyinme vakti geldi, herkese güzel bir gün diliyorumm :)


9 Ekim 2011 Pazar

AĞABEYİM EVLENDİ!! ...


Beklenen bir yazıyla karşınızdayım. Geçtiğimiz hafta blogumu biraz aksattım biliyorum ama malum nedenler !;) Güzel bir hafta geçirdim. Koşturmacalı, yorucu ama bir o kadar da zevkli! İnşallah siz de güzel bir hafta geçirmişsinizdir.



Hemen sizin merak ettiğiniz konuya dönmek istiyorum: Nikah Töreni.
Nikahımız MKM'de gerçekleşti. Bugün için çok farklı bir kıyafet giyinmeyi hayal etmiştim ama evdeki hesap her zaman çarşıya uymayabiliyor. Aksaklıklar çıktı ben de nikaha üç gün kala bu etek gömleği diktirdim. Rengini çok sevdim, ve gerçekten severek giyindim! :)


İtinayla anne şalı düzeltilir;))
( Burda renk farklı çıkmış, asıl renk koyu fuşya.)



Yusuf dayısı evleniyor diye çok mutlu oldu. Nikah töreni ve takı merasimi boyunca hiç durmadan koştu, ter içinde kaldı :)))


 
Nikahımız bitti, eve dönme vakti..



Canım ağabeyime ve gelinim İpek'e bir ömür boyu mutluluklar diliyorum!!!

SEVGİYLE KALIN :)


5 Ekim 2011 Çarşamba

Son hazırlıklar :)

Ne güzel bir gün! :) değil mi?  Mevsim sonbahar ama bugün yine yazdan kalma bir gün yaşıyoruz. Yağmurlu, bulutlu, rüzgarlı havaları hiç sevmiyorum. Hep güneş olsun, ağaçlar hep yemyeşil olsun ne güzel! Bugün kendimi pek bir pozitif hissediyorum sanırım

:)


 Biliyorsunuz ki ağabeyim cumartesi günü evlenecek inş, bugün yarım kalan alışverişleri tamamlama günü ilan ettim ve arkadaşım Gülşah'la erkenden Pendik'in yolunu tuttuk. İnsanın arkadaşlarının ,dostlarının olması ne güzel. Bir telefon, pat yanındalar :)



Pendik Çarşısı'nı boydan boya gezdik, tüm eksiklerimizi aldık. Semtin en eski pastanelerinden biri olan Kıyı'da bir mola verdik ( çay çok iyi geldi). :)


Bu aralar kot pantolon arayan var mı? Eğer varsa geç kalmadan Benetton'a gitsin 49.90  TL.ye güzel kotlar var ( belki kalmamıştır..) İpekyol pembe tunik çoktan indirime girmiş, uzun olduğu için pantolon üstüne rahatlıkla giyilebilir. Bu mevsimde gömlek üstüne giymek için ince uzun hırkalar çok iş görüyor. Üstümdeki Herry'den, sezon sonunda almıştım.  Kombin bilgileri bu kadaar..

                   Herkese mutlu,musmutlu bir gün diliyorum! :)

2 Ekim 2011 Pazar

Taze Gelin Evi

Bugün sizi ağabeyim ve gelinimiz İpek'in  evine götüreceğim. Taze gelin evine! Haftaya nasipse evlenecekler:) Arabaya binmeden birkaç poz veriyorum ;)



Facebook 'By Fyz ÜNLÜ' sayfamda en çok merak edilen şallarımdan birini tercih ettim bugün. Başımda görmek isteyenler için de iyi oldu galiba:)



Dantel ve swarovski sevenlerden gelin hanım:) Salon mobilyaları gayet modern seçilmiş, dantel perdelerle de çok şık olmuş. Çok beğendim!


 Seccadeler de özenle işlenmiş, bunlar da kayınvalide hediyesi:)


 Havlulardaki dantel detaylara dikkat edelim. Kokoş bunlar yahu:)

**

Bu da ağabeyimin çeyizi.  İçinde ne mi var?

- Yatak örtüsü takımı
- Seccadeler
- Havlular
- Yastıklar




İstanbul sevdalısı bir çift bizimkisi. Heryerde bir  İstanbul figürü  :) Mumluklar gece karanlıkta duvara yansımasıyla çok farklı bir görüntü yaratıyor.




Verdi perde 'nin en güzel perde desenlerinden biri bu bence , mutfakta kullanmak iyi fikir!



Yeni ev, yeni mutfak! Herşey çok ama çok güzel, nazar değmesin maşallah:)




Gülen surat magnetleri çok şiriiin!



Ağabeyimin çeyizini ve perdelerini hazırlattığımız yer: Kurtköy Verdi Perde ( Bisuka Tekstil)  Kesinlikle bir perdeciden beklediğinizden çok daha fazlasını sunuyorlar. İlerleyen günlerde onun atölyesine girip tüm detayları sizinle paylaşmak istiyorum. Ev tekstiline ilgi duyanlar da mutlu olurlar belki:)

**
P.S/ Verdi Perde Kurtköy (Bisuka Tekstil)

tel.0216 487 17 90-91

30 Eylül 2011 Cuma

Arkadaş kombini: Oxxo ceket

Merhaba!! :)
Bugün size tarzını beğendiğim arkadaşım Nuray'ın  kombinini paylaşmak istiyorum.  'Fuşya Sevdası' başlıklı yazımda sadece kendi fotoğraflarımı paylaşmıştım. Şimdi de sıra arkadaşımınkine geldi. Bakalım siz de beğenecek misiniz?



OXXO'nun yeni sezon ceketlerini çok beğendim. Nuray beyaz olanını tercih etmiş, ben kırmızı ve yeşiline bayılmıştım, eteklerle de kombini çok kolay. Kendi kemeri daha inceydi aslında , kalın kemer kullanarak bence daha da şık hale gelmiş bu ceket.


Yüksek bel uzun eteği çok yakışmış. Yazın hemen herkes maxi etek tercih etti, yeni sezonda da daha kalın kumaşa maxi etek çalışılmış. Çok mutlu oldum!:)


Bu da son fotoğraf:) Siz nasıl buldunuz?

28 Eylül 2011 Çarşamba

Fuşya Sevdası

Fuşya biraz iddialı bir renk gibi görünse de tek bir parçada fuşya kullanıp diğerlerini daha sade , mat renkler seçerek o abartılı iddialı görünüşten kurtulabilinir. Ben de bu kıyafetle bunu yapmaya çalıştım aslında, bilmiyorum başarılı olmuş muyum?



 Geçen gün arkadaşlarımla sözleşip Üsküdar'daki Filizler Köftecisi'ne gittik. Uzun zamandır görüşememenin verdiği hasretle bol bol sohbet ettik ( arkadaş buluşmalarına bayılıyorum!!)

Daha önce Filizler'de köfte yememiş olan varsa mutlaka gitsin derim. Mekan olarak çok nezih, fiyat olarak da oldukça makul! Filizler'in Tuzla'da da bir şubesi var, Üsküdar'a şubesi açılmadan önce ailece çok sık gittiğimiz bir mekandı. Şimdi manzarası sebebiyle burayı daha çok tercih ediyoruz..


Buranın en sevdiğim özelliği Kız kulesi'ni karşısına alması ve sürekli püfüüür püfür esmesi:)



Zara yeni sezonda iki model fuşya ceket çalışmış. Biri üstümdeki diğeri ise bejli fuşyalı çizgili bir ceket. Aslında ben çizgiliyi daha orjinal buldum fakat bedeni olmadığı için bunu tercih ettim. Aldıktan sonra da çok sevdim:) 
  Ayakkabılarımı "İstiklal'i kim sevmez' başlıklı yazımda belirttiğim Deichmann'dan almıştım. O zaman tereddütlü aldığımı söylemiştim ama ilk giymemde beni hayal kırıklığına uğratmadı, gayet rahat bir ayakkabı. Kısacası Deichmann benden bu ayakkabıyla tam not aldı;)

HOŞÇAKALIIN!




27 Eylül 2011 Salı

Doğum Günü Partisi

Yusuf'umun 2. yaş günü için değişik birşeyler yapmak istiyordum.  Ne yapsam ne yapsam diye kararsız bir şekilde düşünürken aklıma bir organizasyon şirketiyle görüşmek geldi. İşte bugün size 25.02.2011'de Yusuf için hazırladığımız partiden bahsedeceğim. Bol çocuklu, çok eğlenceli bir parti oldu! :)


Partimiz Bistro Cafe'de gerçekleşti. Bizim için bir bölümü kapattılar, çocuklar gönüllerince eğlendiler. Anneler ise ikramları self-servis şeklinde alırken masalarda sohbet etme fırsatı buldu.



Uçan konfetiler Yusuf'un epeyce dikkatini çekti, baksanıza bakakalmış:))
Pastamız Yusuf'un en sevdiği oyuncağıyla birebir yapıldı. Tadı da çok güzeldii, ımmh:)



Ayrıntılar o kadar zarif düşünülmüştü ki görünce hayran kaldım şahsen. Yukarıdaki kavanozlarda şeker bulunuyor. Önlerinde de külahlar var, misafirler kavanozlardan istediği şekeri alıp bu külahlara koydular.


Bu da "hoşgeldiniz" kapı süsümüz:) Bizim konseptimiz gülen balıktı. Dolayısıyla heryerde gülen balığımız vardı. Çok şirin değil mi ?:)



Dışarda doğum günü partisi yapmak ve bunu bir organizasyon şirketinin yapmasını istemek gerçekten çok büyük bir rahatlıkmış. Bırakalım da onlar en ince ayrıntısına kadar düşünsünler ve uygulasınlar,
biz de partinin tadını çıkaralım:)


Gün boyunca arkadaşlarıyla çılgınlar gibi eğlenen Yusuf, parti bitimine doğru bu hale gelmişti. Oyundan fırsat bulup bir lokma bile yemedi, ben de onu bu mutlu gününde yemek yemesi için ısrar edip de hiç rahatsız etmedim.



Yusuf'un pespembe rüya gibi bir doğum günü oldu.. sonra da annesinin kucağında uykuya daldı... :)



Bu kadar ince detayları düşünerek bize bu güzel günü yaşamamıza sebep olan KONSEPT BEYAZ MÜJDE'ye çok teşekkür ederim. Bizim  için unutulmaz bir gün oldu!


Siz de çocuğunuza  rüya gibi bir doğumgünü yaşatmak istiyorsanız Konsept Beyaz Müjde'yi arayın derim, ismimi de verirseniz belki ufak bir indirim yapabilirler. Bugünlük de bu kadar, yeni bir yazıda görüşmek üzere:)


26 Eylül 2011 Pazartesi

Bir pazar kaçamağı: Çiçekli KOMBİN

Geçtiğimiz pazar eşimle birlikte bir kaçamak yapmak istedik. Yusuf'u anneme bırakıp uzuun zamandır yapamadığımız bir şeyi yaptık : Sakin bir şekilde başbaşa yemek yemek!:) Bunun için de önce mekan olarak Messt'i seçtiysek de otoparkı çok dolu görünce arabadan hiç inmeden Altunizade'deki Testi Kebap'a gitmeye karar verdik. İyi ki de oraya gitmişiz. Bahçesinde yemek yedikten sonra eşime blog için fotoğraflarımı çekmesini rica ettim. Beni kırmadı sağolsun. Normalde fotoğraf çekmeyi sevmez ama sanırım o da alışmaya başladı bu duruma:))


Bu aralar çiçekli böcekli ne görsem almak istiyorum. Bu gördüğünüz ceketimi de İstiklal Caddesi'ndeki Terkos Pasajı'ndan almıştım. Terkos Pasajı çok dağınık gibi görünse de arada böyle orjinal şeyler bulunabiliyor.


Çantamın fotoğraflarda bu renk çıkmış olmasına inanamıyorum! Kemerimle ve şalımla aynı renk aslında:)


Takipçilerim hızla artıyor ve çook güzel yorumlar alıyorum:) Hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim! Şimdilik hoşçakalın;)

p.s / bu post kombin fotoğrafı isteyen takipçilerim içindi:)


25 Eylül 2011 Pazar

Küçük Cennet: AMASRA



Amasra'ya iki sene önce bir arkadaşımın tavsiyesiyle gitmiştik. Eve döndükten sonra bir sene boyunca dilimizdeydi, bir kaçamak yapsak da haftasonu Amasra'ya gitsek dedik hep. Yıl içinde nasip olmadı belki ama bu yaz tekrar  Amasra'ya gitik:) Gidenler bilir çok farklı bir manzarası var,  küçük bir cennet adeta!:)



Fotoğraflar hmx photography'e ait, kendisi gerçekten panorama konusunda çok başarılı. Burdan tekrar tebrik ediyorum onu:)


Bu sene Amasra'nın koylarını da keşfettik. Tenha koyları var, rahatlıkla denize girilebiliniyor fakat şahsen ben çok da rahat davranamadım. Haşemamı giyerek tedbiri elden bırakmadım:)


Geçen sene Yusuf ilk kez kum ve denizle tanışmıştı. Balık burcu olmasıyla bir ilgisi var mı bilmiyorum ama denize bayıldı, bol bol kumsalda kova ve küreğiyle oynadı:)


Amasra'nın neyi meşhur derseniz, ben salatası derim!
Buranın kendine özel çok lezzetli bir salatası var. IMMhh:) Bol sirkeli bir salata. İçinde her çeşit yeşillik bulunuyor :)


Birgün buraya yolunuz düşerse Canlı Balık Restaurant'a uğramanızı tavsiye ederim. Orda yenilen balık bir başka oluyor sanki:)
Dışarıda oturmayı tercih edenler için de küçük bir iskele var denizin içinde yemek yiyor gibi oluyorsunuz. Yalnız bu küçük iskele için birkaç saat öncesinden rezervasyon istiyorlar, haliyle çok talep oluyor bu kısma:)


Albümleri karıştırırken bu sene çok fazla fotoğraf çekilmediğimi farkettim. Nerden bilecektim ki bir gün blogum olup burda kullanmak isteyeceğimi?;)



Gün batımında Amasra'yı gezmek de çok keyifli, fotoğraflar da çok güzel çıkıyor:)



Amasra'dan sonra istikametimiz Nevşehir oldu. Eşim Nevşehirli olduğu için ben de yarı Nevşehirli sayılırım. Köy yaşamını sevdim, herşey doğal süt, yumurta ohh miss:) Bu kuzucuğu da sev sev doyamadım, sizinle de paylaşmak istedim.



Nevşehir'e gidip de Avanos'a uğramadan olmaz!
Göründüğü kadar kolay değil çömlek yapımı, en ufak yanlış bir harekette tüm emekleriniz boşa gidebilir. Önce ellerimizi suya batırıyoruz (kuru elle yapılmıyor) , daha sonra çamuru koyduğumuz yeri döndürmesi için ayağımızla o yuvarlak yeri çeviriyoruz. Çok eğlenceli!:)



Avanos'a her gelişimde çömlek işine bir el atıyorum, izleyici olarak kalmak istemiyorum. Aslına bakarsanız her yapışımda ortaya daha düzgün şeyler çıkıyor. İşte bu da benim şaheserim!:)